Ölüm Bize Nasıl Gelir ?
ölüm | 25 Nisan 2009 Cumartesi
Kocayı Fethullahçılara kaptırmak !
Ayşe Arman, Cemaat, Fethullah Gülen, İslam | 18 Nisan 2009 Cumartesi
oltaya takilanlar..
| 11 Nisan 2009 Cumartesi
Stiftung Phanomenta
Eskişehir, Espark, Fizik, Phanomenta | 5 Nisan 2009 Pazar

Sonrada kardeşimin tabiri ile "Ortamlara akmaya" başladık :) Dedikki Espark'a gidelim şöyle bir sinema yaparız sonrada duruma göre takılırız. Gittik Hızlı ve Öfkeliye bilet alacağız film +15 bizim ufaklık 11 yaşında..
Geçtik sıraya sıra bize geldi görevli bayan sordu bizimkine kaç yaşındasın bizimkisi aaauu yaparken ben onbeş dedim :) kimliğin varmı yanında dedi. Bende yanında abisi var dedim. kusura bakmayın denetmenlerimiz nedeniyle alamayız kimliğiniz olmadan dedi. ( ki ben bayanın bizim ufaklıgın 15 yaşında olduguna inandıgınıda sanmıyorum ama müşteri memnuniyet hesabına ses çıkarmadı)
Kardeşim diyorki abi şimdi nabıcaz :) dedim sen 15 yaşına girene kadar beklememiz lazım :)
Espark'ta kapıdan içeri girer girmez ilginizi değişik değişik aletler çekiyor. Bunlar Phänomenta tarafından imal edilen ve insanlarda bilimsel araştırmaları teşvik eden. Soyut olarak okullarda öğrenilen fizik kimya gibi dersleri gerçek uygulama ortamında görmenizi sağlayan düzenekler.
Mesela Espark'da büyük resmi ilk gören Einstain'in izafiyet teorisini , çekim yasasının deneysel olarak bir madeni para ile denenmesini sağlayan bir koni deneyine şahit olduk :) bozuk parayı bırakıyorsunuz yuvarlana yuvarlana merkeze dogru yavaş yavaş ilerliyor ve en sonunda merkezdeki delikten düşüyor :)
Hemen yanında torichelli deneyine atıfta bulunan bir deney düzeneği görüyorsunuz 2 metre uzunlugunda bir cam boru sıvı ile dolu , ayrıca bu cam borunun içerisinde de içi bir sıvı ile dolu olan şişe bulunuyor. şişe normalde borunun en üst noktasında ama altta bulunan pedala bastıgınızda şişe birden bire yer çekimini hatırlıyor ve batmaya başlıyor :)
Soru şu : mantığı ne olabilir ?
Bunlar kadar etkileyici olmasada Esparkta ayrıca Sürtünme ve yatay hareket düzenekleride vardı. 2 tane topu aynı anda metal bir rampadan bırakıyorsunuz aynı anda iniyorlar fln. Tabi birde hani şu lunaparkta alışık olduğumuz dev cüce aynaları vardı.
Az önce internette Phänomenta'nın internet sitesine göz attım. Daha yüzlerce bu şekilde deney düzenekleri var. çok ilgimi çekti ve takdir ettim.
Şu açıdan , içerisinde yaşadığımız dünya sebepler ve hikmetler çerçevesinde ele alınacak olursa. Bu Phänomenta deneyleri insanlara sebepler dairesini sadece teorik olarak değil uygulamalı olarakta öğrenme ve işin pratiğini kavrama imkanı sunmuş olacak. Eğer kişi işin hikmetler dairesinide hakkınca idrak edebilirse. Şu kainatta ilmi açıdan yenilmesi ve galebe çalınması mümkün olmayan bir alim olur çıkar.
Zira Medresetüzzehra'yı kurmayı amaçlayan Bediüzzaman'ında amacı buydu. Din ilmini tahsil etmenin yanında Riyaziye , Tabia , Hendese ve Kozmoğrafya gibi ilimlerinde tahsil edileceği bir mektep ile aydınlık bir nesil amaçlanıyor ve hem maddi hemde manevi anlamda ilerleme amaçlanıyordu.
---
Eskpark'da kardeşimle Phänomenta düzeneklerini incelerken ve işin mantığı hakkında fikir fırtınası yaşarken yanımıza bir kız ve bir erkek geldi. hal hareket ve tavırlarından liseli ve sevgili oldukları fikrine haiz oldum. kız gayet laubali bir biçimde "şunlara baksana yhaa" fln gibi bir hayret nidası ile çocuğu uyardı. Çocuğun verdi tepki ise asıl bende hayret uyandırdı "Çok malca bunlar yhaa" , Şöyle baktım .
"Sayın üstad madem bunlar size göre o kadar malca bu durumda siz einstain'in vakıf olduklarını bile aşmış olmalısınız ki bunlar size hitap etmiyor. o durumdada bunların mantığını bize anlatmak size düşer" diyecektim ki
Bunu demedim , düşündüm dedim tipik bir liseli ve kız arkadaşına ben herşeyi aştım hayatın sırrına erdim , bunlar ne ki sen benim düşündüklerimi bir bilsen triplerine girmiş çömez bir liseli olduğunu ve kız arkadaşına kendini beğendirmek ve kendini birşeyler sanma modunda olduğunu farkettim ve adam yerine koymadım :)
Eğer aklı başında birisi olsa orada 5 kere yerin dibine sokup sokup çıkaracaktım da işte.. son anda yırttı.
Keşke Eskişehirde Phanomenta böyle alışveriş merkezlerinin girişlerinde 2-3 deneysel düzenekle halka sunulmak yerine , güzel bir yerde Bilim müzesi kurulsa ve 2-3 düzenek yerine 300-400 farklı düzenekle insanlara bilim tanıtılsa..
İşte o zaman bu şehrin çocukları okullarda dersanelerde öğrendikleri optik, atışlar, vektörler, sürtünme, ivme gibi konuları akıllarına çok daha sağlam yerleştirirler . Zira üniversite çağında birçoğumuzun sıkıntısı soyut olarak öğrendiğimiz formülleri ve kainat kanunlarını birebir müşahade edememenin verdiği sıkıntı ile tam kavrayamamaktı..
Stiftung Phanomenta..
Blog Etigi, insanlık ve mucadele
Ahlak, Blog Etigi, Dava, Hafif Meşrep | 2 Nisan 2009 Perşembe
Son zamanlarda nete girmeye fazla zaman bulamıyorum. Ancak buldugumda da ensonhaber, aktifhaber gibi haber sitelerine bir göz atıp, facebook'ada bakıp çıkıyorum. Malum sınavlar yaklaştı. Aslında ben bu yazıyı yazmak yerine şu anda Finansal Yönetim , Pazarlama Stratejisi ve Türk Vergi Sisteminin altından girip üstünden çıkıyor olmam lazımdı. ancak bugün umursamazlığım üstümde olsa gerekki sınavlara 1 gün kala ben pekte takmıyorum sınavları :)
Dedim ya fazla zaman bulamıyorum onun içinde öyle şu blogda ne var bu ne demiş obürü ne cevap vermiş falan fazla karıştırma şansım olmuyor. Ancak son günlerde duyduğum ve kötü şöhretleri neticesinde bir göz atmak zorunda olduğum bazı blogları ve yazarlarının mantelitesini görünce dumur oldum desem yeridir. Zira bu bloglar kendilerini hafif meşrep olarak değerlendiriyorlar ve kendi aralarında "Hangi blog sahibi ile yatmak isterdiniz" gibi mim dağıtmak suretiyle barut fıçısının yanında kibriti çakıyorlar. eşeğin aklında yonca yokken dahi kulağına karsuyunu kaçırıp huzuru bozdukları kanısındayım.
zira içeriklerinde işte ben şununla mercimeği fırına vermek isterdim. Sevgilim şundan hoşlanıyor gibi ezik muhabbetler çevirmek suretiyle türk aile yapısını zedeleyici içerikleri yayınladıklarını düşünüyorum. blogger/blogspot'un +18 bloglarıda var ancak bloga girmek istediğinizde bir uyarı çıkıyor ve bu blog 18 yaşından büyüklere yöneliktir girmek istiyormusunuz gibi bir uyarı veriyor ancak bunlarda öyle birşey yok. yani bu tür içerik blog sahiplerine göre o derece normal ki o blogların sahipleri bloglarını +18 yapma gereği bile hissetmemişler. Ben merak ediyorum 10-15 yaşlarında yada 18 yaşından küçük herhangi bir öğrenci ödev ararken yada farklı bir sebeple bilgisayar başında bulunurken o sitelere girse ruh sağlığı ve psikolojisi etkilense bunun vebalini verebileceklermi ? yada sorumluluğu ailelere atıp çocuklarına sahip olsalarmış demek bayağılığı ile kendilerini aklamayamı çalışacaklar. Fuhşiyata özendirici ve bir nevi teşvik edici bile sayılabilecek bu yayınlar konusunda ben blogspot'a şikayette bulunmayı ve gerekli işlemlerin yapılmaması durumunda savcılığa suç duyurusunda bulunmayı düşünüyorum.
O blog sahipleri muhtemelen bu yazıyı okuma zahmetine katlanmayacaklar, katlanmalarıda katlanmamalarıda umrumda değil , beni ilgilendiren tamamen işin ahlaki ve toplumsal yönü. Yoksa kişisel fikirleri ve hayat tarzlarına karışacak yada neden böyle yapiyorsunuz diyecek değilim her fert hayatını özgürce yaşamalıdır ve sorumluluğu kendisine aittir. ancak kendi hayat biçiminde yanlış olduğu fikrine haiz olduğumuz noktaları kalkıpta toplumun diğer fertlerine teşvik edici biçimde ifşa edecek olurlarsa bu ferdi insiyatiften çıkar ve toplumsal insiyatif noktasında değerlendirilir kanısındayım.
Hemen hemen her milletin değerleri ve belli bir ahlak yapısı vardır. Ahlaki çöküntüde olan yada ahlak sistemi çatırdamaya başlayan hiç bir ülkede , ülkenin hiçbir birimi gerek soyut gerek somut olsun bundan etkilenmeden ayakta kalamaz. Ahlak bir milleti millet yapan değerler zincirinin en sağlam halkası olmalıdır. Zira o halka koparsa zincirin hiçbir hükmü kalmayacaktır.
Dünyada gelmiş ve geçmiş nice kişiler vardır ki ister takdir edin ister etmeyin ister destekleyin ister desteklemeyin belli bir ahlak çerçevesinde hareket ederek yol aldıkları aşikardır. Ahlaktan hemen sonra dava gelir ki eğer kişi bir davası var ise insandır. aksi halde müsveddeden ibarettir.
Örneğin Braveheart filmine konu olmuş İskoçyanın özgürlüğünün mimarı William Wallace , Kübada baskı rejimini deviren Ernesto Che Guavera, Türkiye'de ise Atatürk gibi nice kişiler vardır ki bir davanın adamı olmak yolunu seçmişler kişisel heva ve heveslerinden sıyrılmışlar önce milletlerinin sonra insanlığın faydasına hareket etmişlerdir.
Seversiniz yada sevmezsiniz, takdir edersiniz yada etmezsiniz ancak örnek olarak verdiğimiz kişilerin bir davası vardır. ve bu dava o kişileri kendileri yapmıştır. Tarihin her devresinde ve bugünde davası olmadan hedonizm çevresinde şehvet ve uçkur ekseninde hayat sürenler sodom gomorre ve pompei'de olanlara bir göz atsalar yollarının sonu nereye çıkıyor görebilirler.
Dedidiğim gibi insanı insan yapan davasıdır. Davası olmayan , silinip gider. işte onun içindir ki bir mücadelesi olan davası olan herhangi bir insanı inandığım davanın düşmanı dahi olsa davası olmayan ve hafif meşrep yaşıyoruz demek lightliği içerisinde olan topluma katkısı hiçlik ile gereksizlik arasında olan her ferde tercih ederim.
Zira insanı insan yapan davasıdır. Gerisi müsveddeden ibarettir.
bu konuda imam Şafiî (r.a)'ın şu sözünü hatırlatmakta fayda var.
"İnsanlığa katkısı mide'sine giren kadar olan kişinin değeride mide'sinden çıkan kadardır"
aslında imam şafiî'den aktardığımız bu söz tek başına bütün yazının öz'üdür. söz aklıma yazının sonunda geldiği için bütün bir yazıyı yazmak zorunda kaldım , aslında bu bile bir dava insanının çapını gösterir. Ben derdimi anlatmak için bin dereden su getirdim İmam Şafiî hazretleri asırlar öncesinden bize miras olarak bıraktığı bir cümlesi ile konuyu nihayete erdirmiş anlayana mesajı vermiş ve hükmü bağlamış..