Ölüm Bize Nasıl Gelir ?

| 25 Nisan 2009 Cumartesi

Şu günlerde kafamı iyiden iyiye meşgul eden bir konuydu. Ölüm ve ölüm ötesi hayat. Elbette ki ölümü tadmamıştım. Ancak ölümü tadan çok kişiyi gerek mesleğimle gerekse insani ilişkilerimle alakalı olarak çokça görmüştüm.. Kimisi elim ve feci bir trafik kazası sonucu zerreleri asfalta preslenerek ve belki o asfalttan kazınamayarak can verirken kimilerinide gördüm ki son nefeslerinde huzur içinde yataklarındalar ve sevdikleri son yolculuklarında yanı başlarında..
Siz hiç düşündünüzmü nasıl öleceğinizi demeyeceğim. Zira biliyorum ki her insan mutlaka nasıl öleceğini , öleceği zamanı merak eder. Bunu öğrenmenin kesin doğru olan bir yolu olsa hiç şüphem yokki insan bu merakı için türlü fedakarlıklarada girecektir. Ancak bu aslında o kadarda gerekli değil.
Zira "ölümü sıkça hatırlayınız" düstüruna binaen hatırladığımız ölüm bir fiil olarak hatırlanması gereken ölüm değil. Zira o fiil olarak hatırlanacak olan ölüm kuvve-i maneviyesi olmayan ve hayatı maddi emtiadan ibaret sananların aldanış şeklidir.
Öyleki ölüm fiil olarak belki aslen bir saniye yahut bir salisedir. Öncesi hayat sonrası inanmayan için yokluk ve hiçlik inanan için ise yeni bir yaşamdır. İnanmayan için ölüm henüz gelmeden önce yokluğa açılan kapı hezeyanı , geldikten sonra ise geç kalınmış bir feryadü figandır. Fakat biz duyamayız çünkü ölenin frakansı değişmiştir. Bizim alıcılarımız o yeni frekansı alacak kadar da gelişmiş değildir.
Ben bu düşünceleri beynimde harman ederken elime bir kitap geçti. Belki bildiğiniz okuduğunuz belkide hiç duymadığınız bir kitap , kitabın ismi : Meşhurların Son Anları, Yazarı Burhan Bozgeyik , Kitap Cihan yayınları marifetiyle neşredilmiş. Kitap bana yıllar öncesinde yanılmıyorsam 2004 yılı yazında okuduğum Halit Ertuğrul'un Dünyayı Ağlatanlar kitabını anımsattı.
Ancak şu an elime aldığım kitap Dünyayı ağlatanları değil aynı zamanda Dünyada mazlumların yüzünü güldüren, bahtını şenlendiren nice alim, yönetici, sanatçı, şair, mütefekkir ve askeri deha'nında son anlarına ışık tutuyordu. Kitap yaklaşık olarak Mussolini'den Lenin'e İmamı Azam'dan Mehmet Akif'e , Yavuz Sultan Selim'den Ebu Cehil'e , Kemal Sunal'dan Turgut Özal'a , Adnan Menderes'e , Mevlana'dan Bediüzzaman'a yaklaşık olarak 110'a yakın kişinin son anlarını bize anlatıyor.
Gerçi Ölüm hususunda kim ki ölümü sanki yaşıyormuşçasına gerçekçi ve doğru şekilde öğrenmek istiyor ise bence «Hüccet-ül İslam» İmam Gazali'nin(r.a) Ölüm ve Ötesi kitabını mutlak surette okumalı , insanı o kadar derinden kuşatıyor ki gerek anlatımı ve gerekse safha safha ölümü anlatışı insana şunu düşündürüyor " Bir insan ölüp, tekrar dirilmeden ölümü bu kadar etkileyici anlatamaz" etkisini varın siz düşünün artık..
Meşhurların Son Anları kitabını şöyle bir evirdim çevirdim. Gözüme çarpan ve merak ettiklerimi okudum. ve şunu gördüm. "Su testisi su yolunda kırılmış" her kim ki ne dava gütmüş ve neye nefer olmuşsa o kapının önünde can teslim etmiş , her kim batıl bir davayı gütmüş ve o davanın neferi olmuş ise ölümü korkunç olmuş, kim ki hak ve adalet ile hakka nefer olmuşsa ölümü sanki dar sıkıntılı bir odadan geniş ferah bir odaya geçiş gibi rahat ve huzurlu olmuş, her kim ki batıl bir davanın atıl bir neferi olarak ölmüş insanların onun ne canlısına ne ölüsüne teveccühü olmamış, her kimde hak davanın neferi olarak yaşamış ve ölmüş işte o kişi hem madden insanlar nazarında diri ve ölüyken el üstünde tutulmuş , naaşı yerine göre milyonlarca seveni tarafından uğurlanmış , kim ki batıl bir davada kalmış cesedi ya bir çukura atılmış , ya yakılmış yahut bir çöplükte macerası nihayete ermiş..
Gördüm ki , Sevenide , sevmeyenide , inananı ve tabii olanıda inanmayıp asi olanı da gerek kendisinden önce yaşamış ve ölmüş olsun gerekse kendisinden sonra yaşamış ve ölmüş olsun hepsi ama hepsi istisnasız İslam Peygamberi Hz.Muhammed (S.a.s)'i gerek yaşam ve gerek ölümüyle tasdik etmiştir.
Zira buyurmuştu İslam Peygamberi ;
«Nasıl Yaşarsanız , Öyle ölürsünüz , Nasıl Ölürseniz , Öyle Diritilirsiniz»
Buradan yola çıkacak olursak diyebiliriz ki, Nasıl öleceğini merak eden.. Nasıl yaşadığına baksın
Bundan sonraki yazılarda ara ara kitapta bahsi geçen meşhurların son anlarını buradan aktarmayıda düşünüyorum. Kitabı temin edip okuma şansı olmayan ancak merak edenlerinde belki bir nebze işini görür.

1 yorum:

afacanvelet dedi ki...

Ölüm bize her an gelebilir.Toprağa karışacak şu bedenimiz bir bakmışsınız rüzgarla savruluyor.
sağol varol.