BeşiktAŞK'lı Doğmak..

| 18 Haziran 2007 Pazartesi

Hiç unutmam.. ilk sokak arası maçıma çıktığım zaman zahir 4 yaşındaydım ve adam eksiği söz konusu olduğu için kaleci olmak sıfatı ile şereflenmiştim. Ancak benim maç yapmaktan tek anladığım o zamanlarda gelişine topa vurmaktan başka birşey olmadığı için kaleye gelen her top gol olarak savuşturuluyordu :) Bunu gören takımın büyük çocukları beni Yedek kulübesi olarak nitelendirdiğimiz kaldırımla tanıştırmışlar ve top gelirse vur gelmezse karışma diyerek de bir güzel kafaya almışlardı.. Akşam eve giderken sanki çok büyük bir iş yapmanın tadı vardı damağımda hatırladığım kadarıyla.. evet ilk maçımda gol denilen o kavramla tanışmak böyle olmuştu benim için zahir bir kaç zaman iki taşın arasından geçen herşeyin gol olarak isimlendirildiğini zannetmiştim.. Gol her erkek evladının mutluluk nidasıydı.. Zira sadece topun iki taşın arasından geçiyor olmasıydı sizi mutlu eden..

Futbolla tanışıklığımızdan 1 sene sonra 5 yaşlarındayken takımlar diye bir kavramın olduğunu ve bir takımın tutulduğunu öğrenmiştim. Ama bizim zamanımızda en baba zamandı.. Şeytan Rıdvan efsanesi Metin Ali Feyyaz Fırtınası Tanju ekolü.. her takımın bir önde gideni ve taraftarları coşturanı vardı o zamanlarda.. Bilmiyorum hangi gaflettendir ( Allah bizi affetsin ) o zamanlar herhalde annemin (sadece renklerinden dolayı) fenerbahçeliyiz dediğini biliyorum yani takım tutmak fenerli olmak ruhu falan değil mevzu .. Eğer Beşiktaşın renkleri sarı lacivert olsa Beşiktaşı tutardı eminim :) Anneminki sadece biraz böle renkli olsun fln takıntısıydı.. Babamında o zamanlarda gazetelerin verdiği her takımın süslerinden fenerlileri aldığını bilirim. Ayakkabılarımı bağlarken çift düğmük atardı ve Şeytan Rıdvan gibi vur toplara fln diye gazlardı.. Hangi akla hizmet hayatında futbol oynamamış futbolu hiç sevmeyen ve bilmeyen babam beni fenerli yapmaya çalışıyordu aklım daha almaz..

Neyse ki bu Gaflet neyse ki bu aldanmışlık ve bu şaşkınlık uzun sürmedi.. 1 sene kadar beni Fenerli yapmaya çalıştıkları halde nedense hiç bilmem o takıma bir türlü ısınamamıştım. içte ve dışta dahili ve harici bedhahtlarım olmuştu ve beni bi tufaya getirip fenerli yapmak için oldukça uğraşmışlardı hemen hemen 1 , 1.5 sene kadar.. Ama olmamıştı.. Maçların öğleden sonra saat 14:00 da başladığı ve TRT den naklen yayınladığı zamanlardı.. Annem ve ben bir tanıdığın evinde misafirdik ve Evin benden büyük çocukları ile maç izleyecektik.. Tek fenerliyim diyende bendim aralarında(çocukluk işte) neyse maç başlamıştı ve Beşiktaş ilk yarı 3 tane ikinci yarı 2 tane çakmış maçı 5-0 almıştı.. o maçta Fener yarı sahayı bile geçememişti.. İşte o gün içimde oluşturulmak istenen fener tabusunu yıktığım kırdığım gündü. işte beklediğim ve ilk tanıştığım gün sanki nice zamandır gelmesini beklediğim şeyin gelişi ve bizim kavuşmamız gibi bir histi Beşiktaşlı olmak.. Yıllar sonra düşündükçe anlamıştım.. Meğer ben cidden taaa doğuştan BeşiktAŞK'lıymışım.. haberimde olmasa doğduğum gün içime konulmuş sevgisi.. Bilmiyorum doğumdan sonra Doktor kulağımamı fısıldadı yoksa tamamen bizimkisi bir gönül meselesimiydi bilmiyorum ama o akşam eve döndüğümüzde bütün ahali uğraştığı halde beni Beşiktaşklılıktan döndürememişti.. Baba tarafı ağırlıklı galatasaray anne tarafında bi Dayım beşiktaşlı geri kalan karma.. olmasına rağmen bugün her iki tarafta da Beşiktaşlılar fazladır. Çünkü bu sülalede Yürekten bir Beşiktaşklı var ve bu aşkı gören koşa koşa gelir.. :)

Çocukluğumdan BeşiktAŞKlı hatıralar..

Hayatımı ikiye ayıracak olursak B.Ö ve B.S diye ayırabiliriz. Allah'tan Beşiktaş'tan Önce diyebileceğimiz karanlık çağ çok kısa sürmüştü benim miladım hayatımın aydınlanması ve rönensansı beni çok erken yaşta daha 6 yaşımda bulmuş ve içimdeki kartal kanat çırpmaya başlamıştı.. ve benim hali hazırda malumunuzdur ki her BeşiktAŞK'lı hatıram B.S'dır..

BeşiktAŞK'tan sonra yanılmıyorsam 1. yılın yaz dönemiydi.. Sokakta arkadaşlar top oynuyor.. ve tabi ki artık gol kurtarmayı bilmiyor olsam da gol atmayı çok iyi becerdiğim için takımın değişmezlerinden birisi olmuştum.Maça gidiyorum.. Tam avludan çıktım sokağa koşacağım elma ağacının altında oturmuş olan Rahmetli dedem bağırdı ismail ! diye.. Eyvah dedim yakalandık.. Getir şu kuran dilinide okutayım dedi.Sıkıysa bi hayır de karşı çık ne mümkün dede ne diosa o ! Heleki topa gidicem sonra okurum fln de valla arkadan ısı güdümlü bastonunu fırlattığı gibi 12 den vurur . Nasıl yapardı bilmiyorum ama kaçarken yolda 10 kere parande atsanda kurtuluşun olmaz o baston seni vururdu.. :) Gittim eve isteksiz isteksiz aldım Kuran dilini geldim dedemin önüne oturdum.. Elif , Be , te , se.. Elif-Ba dan başladık okumaya dedem bi memnuniyetsizlik var yüzünün şeklinden belli zaten çok geçmedi ki rahmetlide gürledi.. Yeter dedi 4 senedir hep elif ba hep elif ba hiç dedi ilerlemiyorsun hep yerinde sayıyorsun.. Geç öbür sayfayı oku dedi :) Halbuki orayı da 4 senedir okuyordum :D neyse ben başladım Dereke , Derece , Verede , Vezene , Vereda.. sayfanın başları artık ezberimizde olduğu için ben seriiye taktım gidiyorum.. Sayfanın sonuna doğru tökezlemeye başladım oraları ezberleyemediğimden tabir caizse yamuldum biraz.. Neyseki baktım dedem kafasını elma ağacının gövdesine yaslamış arkasına da yaslanmış.. ne bileyim abi adam Elif-Ba yı ezbere biliyormuş.. bende uyuyor sandım zorlandığım yerde başladım Kafamdan Beşiktaşın ilk 11 ini saymaya.. Aumann , Recep , Ulvi , Ali , Rıza , Metin , Feyyaz.. derken tam Feyyaz'dan sonra dedem bi tokat çıkarttı solaklamadan elinin tersiyle.. aha orda benim jeton düştü .. Elif-Ba yı Rahmetlinin kucağına atıpta kaçıvermiştim.. Arkadan bağırıyor tabi gel lan buraya.. sıpaa fln ama dururmu iso sokakta maç var :) Arkadan baston geldi ama bu sefer tutturamadı iyi kaçmışım ki baston arkada kaldı :) bide dönüp tutturamadın kiii diye rahmetliyle kafa yapıyorum.. çocuk aklım işte akşama kadar bol bol oynadım evin yoluna bile bakmıyorum.. Neyse akşam eve girerken avluda karşılaştık.. Ters ters baktı.. Tüüü Rezil utanmaz arlanmaz yazık sana.. :) bana topçuları sayıyor birde utanmadan .. Ben tabi vaaaooow dede onların topçu olduğunu sen nerden biliyon ? sendemi izliyon maçları demek gafletinde bulunduğum anda rahmetli çıldırmıştı.. eve zor kaçtım :) 2 hafta yakınında bulunmadım :) Nolur nolmaz..

Arkası bir daha ki yazıda..

İlkokulda alayı febe'li olan 5-B sınıfını nasıl dövdük ?
Kurban bayramında köye gittiğimizda 9 yaşında bütün köyü nasıl bezdirdim ?
12 yaşında istanbula Gs-BJK maçına nasıl kaçılır ?
Vize sınavımı BJK-Lazio maçına inönü'ye gitmekmi ?

---

Hep söylüyorlar.. Birgün herkez Fenerli olacakmış.. Evet doğrudur Çünkü Bülent ersoyda sonradan olma.. Sonradan Beşiktaşlı olunmaz..Çünkü Beşiktaşlılık doğuştan gelir.. İlahi bir ikramdır.. BeşiktAŞKlı olunmaz , BeşiktAŞKlı doğulur..

0 yorum: