Yüzleşme..

| 30 Nisan 2007 Pazartesi

Herşeyden Erken başladi benim yüzleşmelerim.. Çocuk olmamdan bile erken.. Birçoklarımızın daha yaptıklarından bile sorumlu tutulmadığı zamanların çocuk yükünü hatırlarım omuzlarımdaki ve beni korkutan..ürküten inciten..

Korktuğum karanlıkları hatırlarım.. ürperten ve içimde deli deli çarpıntılara sebep olan.. Beni titreten..Karanlığın içinden sanki birşey uçup üstüme atlayıverecekmiş beni öldürecekmiş yada zarar verecekmiş gibi beni korkutan tir tir titreten.. çocukluğumun kabuslarından birisi ve her tarafımı saran..

ve sonra başka bir korku.. çok erken başladı demiştim , geçtiğimiz bir kac sene öncesine kadar yarı şizofren bir ruh ve görülmeyen şeyleri gören ve yine onların tacizine ugrayan ben.. ve kimseye söylemeden çekilen bir 16 sene..

ve sonra her gece yatagimin altından birisi cıkacakmiş hissi ile uyumaya calişmak.. ve bazende korkudan dişlerimi kilitleyip yorganın altında ölmeyi beklermiş gibi sanki her an birisi tepeme balyozu indirecekmişte ben sımsıkı kendime sarilmişimda ölmeyi beklermişim gibi uyumaya calişir bir ruh hali..

ve sanki her an ensemde arkamda biri varmiş gibi hala sanki ensemde hissettiğim nefesimle bana saldirmaya hazir sürekli peşimde oldugunu sandiğim birinin tedirginliği..

Evet , psikolojik denilen ve tedavi gerekir denilen tanılar ve semptomlarla daha onların bir rahatsizlik oldugunu bilmeden cok onceleri tanişmiştim ve yanımda kendimden başkası yoktu karşı koyabilecek. Cunku biliyordum ya uydurduğumu sanacaklar. yada hadi lan öyle şeymi olurmuş ciddiyetsizliği ile önemsemeyeceklerdi..

Yaş ile hiçbir alakası olmadiğini farkettim sonra.. çünkü büyüdükçe geçmesi gibi bir durum olmuyordu.. Baktım olmuyor bir gece koydum kafaya kurtulmayı.. ne varsa rahatsiz eden beni.. Evet bir nevi intikam ve bi nevi ne varsa rahatsiz eden beni rahatsiz etmek en derinden rahatsizliğin kendini..bunu koydum kafaya..

Ama öyle yapacağim edeceğim demekle olmadiğini fark ettim sonra ve düşünmeye başladım.bi nevi Güç toplamaya cesareti inşa etmeye.. aklımı kullanmam gerektiğini fark ettim sonra bu kuru cesaret ve meydan okumanın işi değildi dogru hamleyi yapmanın gerektiği zamanlarda düşüncenin vazifeside olacakti.. ince ince planlamak lazımdı içeride herşeyi..

ve düşünmeye başladım öylece .. ama bu sefer acaba birisi cıkacakmi acaba karanlıkdan üstüme birşey atlayacakmı yoksa arkamda birimi var diye değil.. bu sefer nasıl kurtulurumun hesabını yapmaya başladım.. ve ihtimalleri bir bir ele almaya başladım.. Dedim kendime :

karanlıktayım ve üstüme birşey atladı ne olur ? en fazla dayak yerim hadi tut ki daha ciddi en fazla ölürüm ? .. korktugum şey bumu kaybetmekden korktugum şeymi bu.. ve ölümü düşündüm sonra Nedir ölmek.. yada her ne ise karanlıkta oldugunu dusundugum şey neden öldürmek istesin beni ? uzun uzun muhasebe ettim kendi içimde önce kendimi sonra alemi..

Ama iyi olmustu cunku bilinmezlerin ortasında bir ben ve etrafımda ucuşan korkular yoktu artık içimde..

Önce yatağimin altındaki adamdan kurtulmakla başladım mucadeleye.. Yatak olmazsa altında adamda olmayacaktı.. yer yatağinda yatmaya başladım :) evet acıkcası daha rahattı. sonraları duydum ki benimle benzer durumda olan birisi bu durumdan kurtulmak için servetinin yarısını dökmüş psikologlara ama cözüm bulamamiş :) Vay salak dedim.. yer yatağini akıl edememiş..

ve sonra geriye karanliğin içinden üstüme atalayacak olan o yaratık kaldı.. Baktımki aydınlıkda oldugum surece karanlıktan korkacağim farkettim korkularımla yüz yüze gelmem gerekiyor.ve tedirgin ola ola girdim karanlığın içine.. ne olacaksa olsun ama ben korkmayacağım diye mırıldanarak ve baktımki karanlığın içinde birşey yokmus.. içimde bir rahatlık hissettim ve sonra baktımki ne zaman arkamı donup aydınlıga donecek olsam karanlık tedirgin edecek beni. karanlıkdan cıkmamaya karar verdim ve otururken onun için söndürürüm ışıkları..

ve arkamda oldugunu sandiğim adam.. o hala oldugunu sandiğim yerde.. evet olmadiğini biliyorum ama ona daha cozum bulamadım.. onun orada olmadiğini mantık olarak kabul ettirebilsemde kendime hislerime söz geçirebilmiş değilim hala yarı şizofrenik bir ruh hali ile bakarım durup arkama...

ve o gece..

Bilmiyorum rüyamıydı gerçekmiydi.. Uyuyordum ki.. üstüme birşeyin atladiğini farkettim tüm ağırlığını hissettim üzerimde sol kolumla savurdum üzerimden aşağı düştü kalktı bir daha atladı ve yine savurdum .. üçüncü atlayışında artık sinirlenmiş olmalıyım ki..o yerden kalkamadan ben yataktan kalktım bu sefer ben atladım üstüne.. ve olanca gücümle
boğuşmaya başladım vuruyordum sıkıyordum bogazını kurtulmaya calişiyordu yumruk savuruyordu ama o gece galip gelen bendim..


ve şimdi farkediyorum ki..

3 nimetin ne zaman kullanilacağini bilmek , insanı muzaffer kılıyor..

Aklınızla düşünmek ve dogru zamana karar vermem..

Dogru zaman gelene kadar sabretmek..

ve dogru zaman geldiğinde tüm cesaretinizle yapmanız gerekeni yapmak..

Evet insanı başarılı kılanın bu oldugunu gordum.. Kimilerine gore şizofrendim.. kimilerine gore ise üstümde büyü vardi ve ben diğer alemin canlıları tarafından rahatsiz ediliyordum..

ama artık bitti..

Yüzleşmeniz gereken zamanda yüzleşmeniz gereken şeyle korkmadan yüzleşebiliyorsanız eger ve kaybetmekten korkmuyorsanız başınıza geleceğine inandiğiniz o en korkutucu şeyden korkmuyorsanız ve kendi içinizde kendi muhasebenizde titremeden ayakta durabiliyorsanız ve tüm hisleriniz ve kalbinizle ruhunuzla bir bütün olabiliyorsanız. ve sarsılmadan durmanın hesaplarını yapabiliyorsanız.. Evet zor olsada ölümden bile korkmuyorsunuz..

Tek sorun yüzleşebiliyor olmanız..

İnsanı çürüten ve aciz kılan şeyin korku oldugunu bilmeden korkmak ve umutsuzluga düşmek sizin asıl düşmanınız olmalı.. evet birçok şey aleyhinize olabilir ve birçok şey sizin başarisiz olmanız için hazır vaziyette sizi bekliyor olabilir hayatın size tuzakları olabilir. ama işte sınavda budur. Bahanelere takılmadan.. Engelleri umursamadan.. Cesaretin onurunu içinizde eksik etmeden inandiğiniz şeye ulaşana kadar durmadan yürüyebilmektir hayat.. Zamanı gelir yavaşlarsınız zamanı gelir duraksarsınız zamanı gelir koşarsınız ama her ne olursa olsun bir şekilde ilerlersiniz vazgecmeden.. işte budur sınav..

Hayatında kimse hayalleri ellerine verilmiş olarak dogmadi. en zengin adamın oglu bile bir hedef belirledi babasının alamayacaği..

Bir yarişin tam orta yerindeydim.. ve rakiplerim Start cizgisindeydi.. Ben ise start cizgisinin 100 metre gerisinde önümde 10 engelle başlayacaktım yarişa.. 100 metre geriden ve 10 kocaman engel.. sonunculuğu kabullenmedim. Herkesin oyle olduguna inandiği şeye ben inanmadım . kimsenin yapabileceğine inanmadiği şeyede tüm kalbimle inandım..

Bugün .. Finişe az kaldı ve bakıyorum benimle yarişa cıkan önünde engel olmadan başlayanların cogu birşeyleri bahane ederek düştüler yariştan.. Bana şans tanımamiş olan ilkokul öğretmenim en cok şans tanidiği öğrencileri tarafından hayal kırıklıgına ugradı.. 40 kişilik sınıftan hiç şans vermediği çocuktum ben.Üzgünüm öğretmenim bunu yapmakdan vazgecmeyeceğim o en cok güvendiğiniz çocuklara inat onları geçeceğim önce onların kabuslarında bile göremeyeceği o en korkunc şeyleri ben hergun gorsemde inadına koşacağim..

Çünkü hayat , inanmaktır .. inat etmekdir.. inandığın şeyler için savaşmaktır..

Çünkü hayat mücadele etmektir..

ve yine üzgünüm öğretmenim..

sınıftaki herkesin hayal dünyasını siz şekillendirmiştiniz. ve sizin verdiğiniz şekillerin kumdan kaleler gibi dağildiğini gördüm.. Bircok öğrencinizin şimdi o dağinik kum kaleler arasında caresiz kaldiğini gordum.. Ne mutlu ki sizin verdiğiniz şekile itibar etmemiş olmanın gücü ile ilerliyorum..

Çok yakında göreceksiniz ki , Ömrü hayatınızda yetiştirdiğiniz hiçbir öğrencinizin başaramadiği birşeyi ben yapacağim..

Muhtac oldugum kudretmi ?

Evet , Muhtac oldugum kudret Yüreğimdeki Asil Cesaret'te Mevcuttur.

0 yorum: